3 Ekim 2012 Çarşamba

çılgınlığın ötesinde



gölgelerden fırlayıp
yine gölgelere karıştı sonunda.

embesil bir yalan yarattı kalbinde
ve buna inandı

aşkları ölümsüz sanıldı
oysa kusulmuş bir yemek artığından başka bir şey değildi.

yaklaştı, adamının uzun siyah saçlarını sağ elinin avucuna alıp, parmaklarına doladı. ipeksi saçlar elinden kayıp gidiyordu temizlikten. bir süre okşadı adamını. çenesinden başlayıp, yanaklarına, beyaz alnına, şakaklarına kadar okşadı. o alın ki aklığında pek çok sırlar barındırıyordu çook derinlerde. sonra yavaşça dudaklarına yaklaştırdı ağzını, sıcak, istek dolu nefesini. adamının dudakları sımsıkı kapalı çizgi halinde gözler önündeydi. incelerdi. onun da istekli olduğu her yerinden belli oluyordu ama bir sırrı vardı işte. dudaklarının inceliğinde saklı belki...
kadın kırmızı renkli iç çamaşırları içindeydi, gece lambasının ışığında gölgesi duvarda bir tuhaf görünüyordu. kumral düz saçları parlaktı. gözlerinin önüne kısa tutamlar düşüyordu. gözlerinden keskin ışıklar fışkırıyordu.

aslında bu senaryoyu tam tersi şeklinde kurgulamıştım fakat şimdi sonunu değiştirmek istiyorum. 

adam zümrüt rengi gözleri alev alev yanarken, gelip kadının incecik beline sarıldı. kulağına bir kaç erotik söz fısıldayıp yanağını yanağına yasladı. 

fonda Bauhaus çalıyordu..o bilindik 9 küsür dakika süren şarkısı..

bu arada küçük bir sineği laptop ekranında ezip öldürdüm. o da her bulduğu ışığa yanaşmasaydı napiyim.

sonra adam kadını belinden tutarak yatağa yatırdı. bir süre öpüp okşadı vücudunun her yerini. her bir noktasını kokladı. o an zümrüt yeşili gözlerde tuhaf bir elektriklenme oldu. o gözlerin ardına birer küçük iblis gelip yerleşmişti sanki. yeşilin yerini karanlık aldı. önce sol eliyle kadının ağzını sıkıca kapattı ve cebinden çıkardığı kelebek çakıyla kadının gırtlağını boydan boya yardı. duvara sıçrayan kanlar loş ışıkta garip bir şekilde ışıldıyordu. kadının gözleriyse şaşkınlıktan, ölümün aniliğinden ve korkusundan dev gibi açılmıştı. 

ölüyü oracıkta bıraktı. derin bir soluk verdi. banyoya geçmeden önce durup çalan parçayı değiştirdi. yerine Slim Whitman açtı. 

duşta soğuk suyun altında yıkanırken yaptığından memnun, sırıtıyordu. göz bebeklerinin arkasında minik bir şeytan dans ediyordu.
...  








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder