28 Mayıs 2011 Cumartesi

Only Happy When It Rains

 

ben sadece yağmur yağdığında mutluyum
sadece işler karışık olduğunda..
kıymetini bilmediğini bilmeme rağmen
ben sadece yağmur yağdığında mutluyum
bilirsin ben haberlerin kötü olmasını severim
ve neden mutsuz olmak bu kadar güzel hissettirir?
acını aşağı boşalt,
üstüme boşalt bütün acını..
herşey yanlış gittiğinde iyi hissediyorum
sadece üzücü şarkılar dinliyorum
ben sadece yağmur yağdığında mutlu oluyorum.
ben sadece karanlıkta gülerim
kendimi sadece gecenin en karanlık zamanı rahat hissederim
bunu sana kazara söylememiştim
ben sadece yağmur yağdığında mutluyum.
içinde olduğum zaman boyunca mesajı alacaksın
ben ve sen hakkında şikayet etmeye başladığımda..
acını boşalt ,
acını üzerime boşalt..
benimle arkadaş olarak kalabilirsin
önemsemediğin sürece..
yeni saplantımı duymak ister misin?
derin bir depresyona doğru sürükleniyorum
acını üzerime boşalt,
ben sadece yağmur yağdığında mutluyum.

garbage

8 Mayıs 2011 Pazar

to be a gunslinger or not to be


I do not aim with my hand; I aim with my eye.
He who aims with his hand has forgotten the face of his father.

I do not shoot with my hand; I shoot with my mind.
He who shoots with his hand has forgotten the face of his father.

I do not kill with my gun; I kill with my heart.
He who kills with his gun has forgotten the face of his father.

~Roland of Gilead~

2 Mayıs 2011 Pazartesi

Howard Phillips Lovecraft


bir adam çarpık çurpuk evlerin olduğu karanlık bi sokaktaki kötü bir evde oturuyor.ve her gece üst kattan keman sesleri geldiğini işitiyor. bir gün yukarı çıkıp bu kemanın sahibiyle tanışıyor. yaşlı,sefil ve uğursuz görünüşlü bir adam kemancımız. bir süre sonra bir şeyler oluyor. kemancı o gotik, ürpertici melodiyi çaldığı ve adam da onu dinlediği sırada bir rüzgar esiyor ve perdeler ile odanın masası üstündeki kağıtlar uçuşmaya başlıyor. adam uçan kağıtların peşinden pencereye doğru gidiyor ve manzara şok edici.. şimdi aynen alıntı yapıyorum öyküden:
...Ancak,mumlar titreşirken ve çıldırmış keman gece rüzgarıyla ulurken,o tavanarası pencerelerinin en yükseğinden baktığımda,aşağıda hiçbir şehrin uzanmadığını ya da anımsanan sokaklardan dostça ışıkların parıldamadığını,yalnızca sınırsız bir boşluğun,devinimle ve müzikle dopdolu,yeryüzündeki hiçbir şeye benzemeyen,akıl almaz bir boşluğun karanlığının yattığını gördüm.Ve orada durmuş dehşet içinde bakarken,rüzgar o eski,sivri tepeli tavanarasındaki iki mumu da söndürerek beni vahşi ve anlaşılmaz bir karanlıkla,önümde kargaşa ve kıyametle,ardımda ise geceye uluyan o kemanın şeytani çılgınlığıyla baş başa bıraktı...

H. P. Lovecraft - Cthulhu Öyküleri