27 Nisan 2011 Çarşamba

bugün,naçizane istanbulumuz'da güneşli ve güzel bir salı günüydü..normalde salıları pek sevmem.itici gelirler bana.ama bugün sevdim işte..dersim erkenden bitti,otobüste,acaba kadıköye gitsem mi yoksa hemen odama gidip uyusam mı sorunsalını yaşadım bi süre.sonra güneşin çağrısına dayanamadım ve attım kendimi kadıköye..alkım kitabeviyle giriştim işe..rafları gezdim bir bir..fantastik romanlar,bilim kurgu kitapları,dünya klasikleri ve psikolojik gelişim kitaplarına kadar her halt vardı ve benim ağzımın suları akıyordu bu kağıt kokan dünyada(başka ne kokucaksa zaten..hey allahım!).gel gelelim cebimde 15 liradan fazla para yoktu..bi kısmını bi paket sigara almak için harcamıştım zaten..olsun,bakmak parayla değil ya..(bendeki de tam türk zihniyeti yahu)..işte ben aval aval dolanırken etrafta,raflardan birinde 'bukowski'kitaplarıyla karşılaştım..birinin adı:Kimse bilmez ne çektiğimi'ydi..şiir kitabıymış..arkasını çevirdim..şu dizeler vardı:

ve aşk iki kez geldiğinde
ve iki kez yalan söylediğinde
bir daha asla sevmemeye karar verdik,
böylesi adilaneydi,
bize ve aşkın kendisine.

ne merhamet dileniriz ne de
mucize;
yaşayacağız,
öleceğiz, sinek
öldüreceğiz, boks maçlarına
ve hipodromlara gideceğiz, hayatımızı
sırf talih ve yetenekle sürdüreceğiz.


3 yorum:

  1. allahım o fotodaki göbişi nedir öyle..tam ısırmalık..neyse yatsam gerçekte iyi olucak! bays!

    YanıtlaSil
  2. Yanındaki gacı kim? Çok şirinmiş yahu!

    YanıtlaSil